Orhan Pamuk'un bu kitabı yazarken, artık sabredemeyerek erken bitirdiğini düşünüyorum. Roman sonlara doğru hızlanarak ve çok az dikkatli okuyucuya "bir şeylerin fena halde ters gittiğini hissettirerek" erken bitirildiğini hissettiriyor. Bence Orhan Pamuk, sadece bir kez yapılacak ve bir daha hiç kimsenin de yapamayacağı bir yemeği, sırf acıkmış olmasına daha fazla dayanamayarak erken ocağın üstünden almış gibi düşündürüyor. Nobel yolunda (Daha o dönemler nobel için ciddi kulis yapıyordu) listeye bir kitap daha atabilmek acelesinin, "pek olmadı ama bu haliyle de iş görür." düşüncesini doğurduğunu düşünüyorum. Bir de bu cepheden okursanız, ne demek istediğimin farkına varacaksınız.

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

ikizlerin kimlik değiştirme oyunu, yaşamlarının büyük bölümünde birbirlerine fiziki olarak benzememeleri ama ölürken yine beraber aynı anda ölüp, birbirlerine tıpatıp benzemeleri, diğerinde birşey yok iken, öldükten sonra aynı ölüm sebebiyle ölmüş gibi görünmeleri, (boğazın anne tarafından garanti olması için bıçakla kesilmesi) ve en sonunda tabutların karıştırılıp ters mezara gömülmeleri, insanın beyin hücrelerini yaktırır, sadece o ikisi için "acaba isimlerini karşılıklı değiştirerek okusaydım daha mı doğru olacaktı?" diye düşündürtür..

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

Bu sözlük bitmiş. Forumlara dönmüş. Gerçi her yerde deniyordu ama ben inat ediyordum anlamamakta. Şimdi anlıyorum. Artık buraya da girilmez bundan böyle.

Slump'ın dayanımla ilgisi olmadığını, su/çimento oranının dayanımla ilgili olduğunu söylemek daha doğru olur. Betonun dayanımını etkileyen yüzlerce faktör (evet yüzlerce faktör vardır. yanlış duymadınız.) var iken, dayanımı sadece slump sonucuyla kıyaslamak hata olur. Slump aslında basitçe şantiyeye gelen her betonun doğru ayarda geldiğini, dayanımlı olsun dayanımsız olsun gelen her betonun üretiminde bir standart olduğunu (veya olamadığını) söyler bize.

Pek sık olmayacak bir evliliktir. Suud kadınları ancak bir suud erkeğiyle evlenebilirler. Aksi durumda öldürüleceklerini iyi bilirler. Vahhabi kadın sünni erkek evliliği olasılığı neredeyse eskimo kadın ve zenci erkek evliliği kadar düşük olasılıkta olabilecek bir durumdur. Rahat olun yani.

uludagsozluk ilk zamanlarda her gün girdiğim, adam gibi yerdi. bilhassa yeniyetme son nesil yazarların bir çoğu ve trollerle birlikte iki ayda anca hatırladığım/girdiğim bir yere dönüştü. uludagsozluk aslında hayatın küçük bir yansıması gibi oldu. illaki ilk yazarlarda birer birer gidecek ve bayrağı yeni yazarlar devralacak ve bu böyle devam edecek denilebilir. sözlük yayında olduğu sürece pek tabii ki.

grup ismini Androctonus crassicauda isimli kara akrepten almıştır.

hanımefendiyi google'da görsellerde arattırdım. hiç de güzel değillermiş kendileri.

Uzayda karanlıklar içerisinde kaybolmamış ve ölürken gülmemiştir. Soyuz 1 görevinde ilk kozmonot olduğu ve yuri gagarin'in yedeği olduğu ve Yuri ile çok iyi arkadaş olduğu için bile bile 203 adet donanımsal ve yapısal hata tespit ettiği kapsüle binmiştir. Görev öncesi bırakmasını söyleyenlere "Yuri'ye bunu yapamam. Konuştuğumuz Yura!" demiştir. Malum yuri ulusal bir kahramandır ve sonu böyle olmamalıdır. Devir amerika ile uzay yarışı devri olduğundan ve sovyet rusyasında şef leonid brejnev olduğundan kimse erkek gibi brejnev karşısına çıkıp "bu görev bir intihar görevidir." diyememiştir. Soyuz 1 fırlatılmadan önce Yuri'de kozmonot kıyafetini giymiş ve kapsüle binmeye çalışmıştır. Görev komünist sovyetlerin kuruluşunun 50. yılına leonid brejnev tarafından prestij meselesi yapıldığından denk getirilmiştir. Aslında Soyuz 1 den 1 gün sonra fırlatılacak başka bir kapsülde iki adet daha kozmonot gönderilecektir ve bu iki kapsül uzayda kenetlenerek pilot değişimi yapılacaktır. Yani komarov uzaya çıktığı kapsülle geri dönmeyecektir. Dünyaya "uzaydaki kapsüllerimizde kozmonot bile değiştirebiliyoruz." denilmek istenmiştir. Lakin ikinci uçuşta yapılamamış ve soyuz 1'in dünyaya geri dönerken çakılacağını bile bile geri dönüşü başlatılmıştır. Otomatik paraşütler çalışmamış, manuel paraşütler dolaşmış, açılmamıştır. Yabancı kaynaklarda da yazdığı üzere komarov'dan sadece geriye "heel bone" ayak kemikleri arta kalmıştır. Düşerken eşiyle kısa bir konuşma yaptığı ve soyuz 1'i dizayn eden mühendislere küfrettiği ve onları lanetlediği bilinmektedir. Cesedinin külleri kızıl meydanda kremlin duvarı mezarlığına gömülmüştür.

Edit: imla

omnia libris.

Cem Yılmaz'ın bile farkında olmadığını düşündüğüm bir çekim hatası bulduğum filmdir. Filmin başında Türk filmini korsan yapan yeniyetmeye tatlı sert kızdıktan sonra cd'yi alması için asistanına uzatır. sonraki sahnede ise yeniyetme cd'yi eline almaktadır.

4 aydır çalıştığım şirketten ayrılmak istediğimi patronlara söylediğim gün, adıma yaptırılmış yüzlerce kartvizitin masama gönderilmesi.

Türkiye'de var mı bilmiyorum. Avrupa'da ciddi ciddi lokomotiflere hayran, lokomotif avcısı diyebileceğimiz, ülke ülke gezip lokomotiflerin resimlerini, videolarını çeken tipler vardır.

Link1: http://www.loco-photos.net/
Link2: https://www.flickr.com/photos/69838920@N04/
Link3: http://www.bahn-traktion.de/
Link4: http://bazzer65.piwigo.com/
Link5: https://www.flickr.com/ph...ons_linesidephotos-europe
Link6: http://davidcable.smugmug.com/
Link7: https://www.flickr.com/photos/world_railways/
Link8: http://hellenictrainspotters.piwigo.com/
Link9: http://iansrailphotos.piwigo.com/
Link10: http://jandjcottrell.zenfolio.com/
Link11: http://mark5812.smugmug.com/
Link12: http://padders.smugmug.com/

1. linkte Türkiye'den de bayağı bir çalışma var.

Bodrum Gümüşlükte Tuna Beyin ve Uta Hanımın sahibi oldukları güzel dükkan. Kağıttan yapılmış çok güzel sanat eserleri var.

Link: kikkula.com

birde sonrasında çocuğu oluyorsa, yatsın kalksın göbek atsın, denilecek erkektir. (Not: Şimdi zilleri taktım, başlıyorum.)

Şantiyemizde Ramzi isminde Sri lanka'lı kaliteci (qc) bir arkadaş var. Sünni müslümandır (örnek veriyorum) ve iyi çocuktur. 4 gündür şantiyede her yerde Soma haberlerini izliyoruz. Ee doğal olarak çocuk'ta soruyor tabi. Burada ne oldu? Ekrandaki kişi şu an ne diyor? şimdi ne dediler? vs. Bu haber ekrana geldiği vakit yine sormaya başladı. Açıkladık tabi böyle böyle diye. Anlamadı! yine anlattık. Nasıl yani dedi? Bu işçinin sorusunda ne var ki? vs. vs. iki üç kişiyiz. Elimizden geldiğince açıklıyoruz ama anlamıyor. Arkadaşlara döndüm dedim ki:

-Boşuna uğraşmayın arkadaşlar bizim coğrafyadan olmadığı müddetçe bu "çizmelerimi çıkarayım mı?" cümlesindeki anlamı anlamasına imkan yok..

başka ne olacağıdı? efendi hazretleri o aldığı dünyalar kadar paraya izin mi vereceğidi?

adam gibi bir filmdir kendileri. izleyiniz efendim.

an itibarı ile W469...012 kodlu siparişimle bir adet ipad ve iphone sipariş ettiğim, ama teslimat olarak değişik tarihler vermeleri ile uyuz eden store dur. Şimdi siz aldığınız ürüne aksesuar alacaksınız ve aksesuar ayrı tarihte cihaz ayrı tarihte gidecek öyle mi? Birde aksesuar erken gidiyor. Nerede bunun sürprizi? Sürprizi piç etmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. 35 dakika çağrı merkezinde bekletiyor ve hiç bir şey yapamayacağınızı söylüyorsunuz.

Sözlükçülere tavsiye: Toplu bir şekilde ürün alıpta tek bir hediye sürprizi beklemeyin. Muhtemelen 2'şer hafta aralarla alırlar cihazlarını hediye edeceğiniz kişiler.

corteo isimli şovları hem hüzünlüdür, hem komiktir, ama tadından yenmez o ayrı.